18 Eylül 2009 Cuma

E for The End


Once Cengiz Semercioglu'nun bugunku yazisini okudum, sonra da Salincakta iki kisi'de Can Dundar'in karisini aldattigi fotografi gordum. Aldatma mevzusu ilginc bir durum.Herkes baska ele aliyor bu durumu.Asarim , keserim , gebertirim...Ben ne yaparim? Hicbirsey!!! Doner giderim. Aldatilmak mevzusu benim icin cok dogal biseydir.Insanoglu hayvandir sonucta ve tek esli degildir aslinda.Iki tarafin da gonlu baskasina kayabilir, en yapmam diyenin bile basina gelebilir. Duyarsam, ceker giderim.Sevgilim gelir bana "ben baskasina asik oldum" derse-ki bu erkek milletinin asla yapmayacagi biseydir, onlar harem kurmayi tercih ederler-"yolun acik olsun" der cekilirim aradan.Cunku ayni sey benim de basima gelebilir.Biri cikar insanin karsina, hersey degisir, yer yerinden oynar.O zaman gozun gormez ya hicbirseyi.O noktada uzmemek lazim digerini.Aska soz gecmez cunku.Aklini yitirmissindir bir kere, yoktur geri donusu.

Aslolan aldatmadan bitirmektir gecmis zamanin hatrina.Bende nasil mi oldu simdiye kadar? Icimde bitirip dillendirmeden baskasina vurulmak yerine, bir sabah uyandigimda icim bombostu.Zaten hicbiri de anlayamadi nasil boyle pat diye bitirebildigimi bunca yillik iliskileri.Basite indirgiyorum sanirim, bittimi bitiyor bende.Uzatmiyorum.

Not: Bu yazisinin sevgilimle hic ilgisi yok.Bahsettiklerimi gorunce yazasim geldi.Yoksa cok asigim, cok mutluyum :)

Hiç yorum yok: