11 Aralık 2014 Perşembe

Yaz bitti

Maalesef haberler kötüydü. Bebek gelmemeyi seçti. Bu haber nasıl verilir, özellikle de benimle aynı dönemde hamile kalan bir sürü insanla buradan konuşurken onları da üzmeden bu nasıl söylenir bilemediğim için, bu konuyla ilgili de konuşamadığım için suskunluk dönemi uzundu. Artık konuşabiliyorum, yazabiliyorum, iyiyim. Bu yazıyı yazıyor olmamın sebebi belki birilerine iyi gelmek, içimi dökmek. Neden birilerine iyi gelmek diyorum, çünkü biz bebeğimizi kaybettiğimizde deliler gibi bu konuyla ilgili birşeyler okumuştum. Tek olmadığını bilince rahatlıyorsun galiba. İnsan psikolojisi işte..

12. hafta kontrolune gittiğimizde öğrendik. 8 hafta civarında vazgeçmiş orada olmaktan. İlk aklımdan geçen "annemlere nasıl söyleyeceğiz" oldu. O kadar hazırlardı ki anneanne babaanne olmaya. Anneler gününde çerçeve içinde hediye etmiştik ultrason fotoğrafını da öyle haber vermiştik hatırlarsanız. Şimdi o çerçeveleri nerelere soktular Allah bilir :) O yüzden yeni hamilelere ilk tavsiyem, bekleyin. Çok heyecanlısınız biliyorum, her zaman anne olmuyor insan. Hele ilk defa yaşıyorsa bunu inanılmaz bir his. Hepsini çok iyi anlıyorum. Ama kötüsü olursa birilerine haber vermek daha da zor oluyor. Üstünden aylar geçiyor uzun zamandır görüşmediğin biri "kaç aylık oldun şimdi sen?" diye soruveriyor. Siz unutmuşken yeniden hatırlıyorsunuz, iyi olmuyor. Operasyon hemen ertesi gün oldu. Bu noktada aslında şanslıydık biz bence, belki de öyle düşünmek istiyorum. Birincisi herhangi bir tercih yapmak zorunda kalmadık. O tercihi Allah kimseye yaptırmasın. Herşey o nasıl isterse öyle olsun, doğa beni büyütsün ve doğurtsun dedim hep, doğa bunu tercih etti dedim sonrasında da. İkincisi çok çok az akıntı haricinde herhangi kötü bir olay da yaşamadım. Bir var dedik, bir yok dedik. Görmedim olanı biteni. Görseydim daha kötü olabilirdim bence. Ultrason görüntüsü gözümün önünden gitmedi uzun zaman sadece, o konuda yapacak birşey yok.

Gelelim benimle aynı şeyleri yaşamışlara; lanet olasıca hormonlar bir süre izin vermeyecek iyi olmanıza. İyiyim diyeceksiniz, domuz gibiyim ben diyeceksiniz. Doğal seleksiyon ne de olsa, anneannelerimiz de yaşamış bunları bak hiç anlatıyorlar mı diyeceksiniz. Sonra bir gün dişlerinizi fırçalarken hüngür hüngür ağlamaya başlayacaksınız. Aynaya bakmak zor gelecek. Her aklınıza geldiğinde gözleriniz dolacak. Tutmayın kendinizi, ağlayın. Aksın gitsin içinizdekiler. Bunların geçeceğini unutmayın sadece. Geçiyor. Gerçekten geçiyor. Hatıra olarak kalıyor orada. Biraz zaman alıyor sadece. Etrafınızdakiler sizinle konuşmak isteyebilir ya da tam tersi hiç olmamış gibi davranabilir. Bu konuda net olun. Siz ne istiyorsunuz? Anlatmak iyi mi geliyor kötü mü? Ben anlatmayanlardanım. Kankilerime mesaj atabildim sadece, durumu anlattım, ben sizi iyi olunca arayacağım dedim. Geri kalan herkesle maalesef sevgilim uğraşmak durumunda kaldı. Bence o da en az benim kadar yıprandı. Herşeyi tek başına karşılamak zorunda kaldı. Herkese mesaj atıp haber verdi, konuşmak istemiyoruz bu konuda dedi. Etrafımızdaki insanların çoğu çok saygılıydılar kararımıza. Bazıları sadece kalbim sizinle dedi, o fazlasıyla yetti. Bazıları ise gönül koydu, nasıl bana haber vermezsin yanında olmak isterdim dedi, telefon açıp uzun uzun konuşmaya detayları almaya çalıştı, şu test varmış onu da yaptırmalısın diye en mutlu anını bok etti, hergün bir sürü kişi bıkmadan usanmadan defalarca aradı, ben o telefonları açmadıkça daha uzun çaldırdı. Onlara da kızamadım, onlar da kendi açılarından yaklaştılar duruma. Biz karı koca kimseyle konuşmadık bu konuyu. Annelerimize babalarımıza söyledik ve kapattık. Doktorun dediği gibi davrandık, bu doğal seleksiyon. Siz de konuşmak isterseniz anlatın, konuşun ama insanların size yardımcı olmasının çok zor olduğunu unutmayın. Sadece gülen yüzler iyi geldi bana o dönem. Bir sürü insanın bizi çok sevdiğini ve çok üzüldüklerini çok iyi anlıyordum ama onlar bize bunu hissettirmediler. Biz güçlenerek çıktık bu günlerden. Kolay bir yaz yaşamadık, ama geçti. Demem o ki, geçiyor. Aklınızdan hep geçen şu; acaba yeniden olur mu? Bu konuyla ilgili bir sürü test var yaptırabileceğiniz. Gen testi, pıhtılaşma testi, ıvır testi, zıvır testi.. Bizim aşırı matematiksel doktorumuz bile hiç birşey istemedi. Önünüze bakın dedi. Size hiç test yaptırmayın diyemem, doktorunuzu dinleyin diyebilirim sadece. Çünkü bunun sonu yok. Herşeyi bilemezsiniz bence. Biz, özellikle de ben doğa ananın bir bildiği olduğuna çok inandım. Umarım yeniden olmaz. Umarım herşey güzel gider ve biz bir bebek sahibi oluruz. Sonrasında da ikinciyi planlarız :)

Zaman geçiyor ve siz iyi oluyorsunuz. İyi olacaksınız. Hiç soğumayacak içiniz sanacaksınız, ama hepsi bitecek. Yeniden bebek isteyeceksiniz.  Bana güvenin ;)