20 Temmuz 2010 Salı

Işığı gördüm

Bu ülkeyle ilgili izlenimlerime bir yenisini daha ekledim geçen hafta. Giriş cümlemin içerdiği negatif anlam itibariyle ülkemi sevmediğim izlenimine kapılmayın. Bilakis, ülkemin barındırdığı irice çelişkiler, zıtlıklar ve renklerdir burayı yaşanılır kılan. Yine de genlerime yazılmasını istediğim ve reenkarnasyon denilen halt mevcutsa bir sonraki yaşamıma başlarken bir göz atmama izin verilirse feyz alacağım bazı insanlık dışı aktiviteler nedeniyle, yeni hayatıma Roma'da Pantheon'la gozgoze ya da Ibiza'da gunesin batması esnasında baslamayı tercih edebilirim, pisman degilim.

Gecen hafta hem salı hem de pazar gunu ölüyordum sayın izleyici.(Dikkat! Mübalağa sanatı yoktur) Kedi olsam 7 canım kalmıştı, o kadar net. Salı günü, şirketin yan kapısında sırtı dönük olarak telefonla konuşan bendenizi görmeyen, daha doğrusu aynaya bakmadığı için de görmesi mümkün olmayan süper zeka bir doblo sürücüsü geri geri giderken beni altına aldı. Detay veremiyorum çünkü insanın ölüme giderken bir noktadan sonra kendini kapatma ve tehlike gecince tekrar açma hadisesi tamamen doğruymuş. Sistem rebooth ettiğinde iki lastiğin arasına boylu boyunca uzanmış, belimden yukarı doğru çıkmakta olan arabayla karşı karşıya kaldığımda yaşadığım şoku anlatmama imkan yok. Arka tampon çeneme çarpınca bağırmak aklıma geldi de sürücü beni duyup durdu. Duymasa, ben bağıramasam, müzik açık olsa vs vs blogum sahipsiz kalabilirdi. Blog umun şifresini bir kişiye daha vermeliyim sanırım. En azından ölürsem "BB is dead" diye bir açıklama yapılabilsin, siz de merakta kalmayın. Pazar günü direkten dönmemiz de Çeşme-İzmir otobanında vuk'u buldu. Metrekareye 3 araba düşmesiyle zaten kendini kesme isteği yaratan trafik, gece olması, hız yapılması, sol şeritten bir kez çıktınmı bi daha girilememesi gibi sebepler nedeniyle keserken birilerini daha harcama hissiyatına dönüşüyor. Sol şeritten kaptırmış gitmekte olan (dikkatinizi çekerim, kalabalık yüzünden önümdeki arabayla aramda 1 metre kalmış şekilde 140'la gidiyorum) arkadan selektör yaparak gelen bi öküzoğluöküze yol vereyim de sağa geçeyim dedim. Hesaba katmadığım o öküzoğluöküzün hemen arkasında ondan bir tane daha olduğu ve onu sağlamaya kalktığı idi. Dikiz aynasından gördüğüm tam gaz bana doğru gelen dört adet far, bende ışığı görme etkisi yarattı.Son sözlerim "allahım ölüyorum" oldu. Halbuki ben, ömrümün son dakikalarını hayal ettiğimde yanımda oturan sevgilime dönüp "seni seviyorum, yukarda buluşuruz" derim diye düşünürdüm. Son derece bencil bir şekilde kendimi düşündüm, allaha geldiğimi haber verdim. Tam da bu esnada sevgilimin de eli direksiyona geçti, bir şekil yol çizgisini bacak arama alarak iki yanımdan öküz sürüsünü geçirdim. (Sağdan geçen büyükbaş hayvan TT'ydi , plakası da BED bişeydi. Görürseniz yol verin, bu yakınlarda azraille tanışırsa giderken sizi de almasın)

Yşadıklarımdan öğrendiğim birşey var; bu ülkede ölmek çok kolay. Bok yoluna ölmek daha da kolay.Artık yepyeni bir hayata başladım. Kalp krizi sonrası diğer tarafa gidip gelmiş yaşlı bir adam kadar müsterihim. İstifa edip kedimle Maldivler'e yerleşmeyi ve edep yerlerimde bir muz yaprağı ile 90 yaşıma kadar yaşamayı planlıyorum.

9 yorum:

ayci dedi ki...

sen bu saatten sonra zor ölürsün...

acıkcası şlk anlattıgın olayı daha cok AAa ooo uu dememe sebep oldu.
sanırım araba olayı hemen hemen herkesin basına geliyor. yollar sakattttt

bokbocesii dedi ki...

:))) kazık kaktım, sanırım, evet. İnan ben de doblonun altında daha çok hissettim ölüyor olduğumu

Diyetisyen Aslı Kınsız dedi ki...

ay neler olmuş
yüreğime iniyodu sabah sabah !!!
o bed kim sen tanıyosun bn sana hatırlatcam buldugum yer de de....

hay sana ne dedi ki...

çok geçmiş olsun...

sine'mden dedi ki...

aaaa...geçmiş olsun yahu...
ama planladığın hayat süpermiş !!!

ursula dedi ki...

çok geçmiş olsun.. maalesef insanlar o kadar vurdumduymaz ve saygısız ki sürekli tedirgin ve/veya sinir küpü olarak dolanıyoruz etrafta. geçen sene kaş'ta son sürat geri geri giderek bir sokağa dönmeye çalışan bir öküz de beni cm farkı ile sıyırmıştı.. napıyosunuz diyince de "off abartma" diye beni azarlamıştı.. :)

bokbocesii dedi ki...

Tskler ederim. Bu kadarla gecsin diyelim. Kursun dokturecegim.

La Santa Roja dedi ki...

Çook geçmiş olsun. Yalnız bu kadar sıkıntı atlatmışken birisinin gelip ölüm haberini bloğa vermesinin derdine düşmen beni baya gülümsettirdi, geçen yıl ölümden döndüğümden aynı şeyi ben de dert etmiştim de :D Deli miyiz neyiz!

bokbocesii dedi ki...

:) ölümden döndüm diye bakmıyorum sanırım olaya. öyle bakarsam zıctıgım andır. sanssızlıktı, gecti diyelim;)