22 Haziran 2010 Salı

Açıldı sonunda, Hem de ne açılmak.


Neresinden başlamak lazım hiç bilmiyorum. Her gün yeni şehit haberine uyanmak canımı yakıyor. Recep Bey almış bakanını da gitmiş, çömelmiş, seyreylemiş. Gitse de aynı, makamında çok sevgili dostu Barzani'yi ağırlasa da aynı. Ülke dört bir yanından yanmış kağıt gibi için için kavruluyor onun umru değil. Nasolsa cumhurbaşkanlığı için açtı kendine o yolu. 5+5=10 tamamdır. Emaneti devralacak, onun hesaplarında. Açılsın dediniz, ne iyi ettiniz. Kabak çiçeği gibi açıldı sayenizde canım ülkem. Hani ölmeden önce açabildiği kadar açar ya çiçekler, işte öyle.

İlhan Selçuk'u kaybettik. Kafasına silah dayamadılar belki ama daha beter ettiler. Son vasiyeti ampulsuz bir Türkiye iken, bir kez daha söylemek lazım; adaletsiz bu dünya. Erken oldu bu gidiş ama gidenler de izliyor bizleri, di mi?

Keyfim yok işte, anlayın. Yoksa vardı güzel şeyler anlatacak da, içimden gelmiyor.
Yarın gazetelere baktığımda fil oturmazsa kalbimin orta yerine, belki şakırım yine.

4 yorum:

Nihan dedi ki...

Sinemcim seninle aynı fikirdeyim, bende yazdım hatta.Çok üzgün ve de çaresiz hissediyorum kendimi :-(

bokbocesii dedi ki...

Hepimiz cok fenayız. Artık bitsin be Niyancım.

Aslı dedi ki...

Sorma bb, sabah hazırlanırken televizyonu açtım çok pişmanım... Baş ağrısından kafam yan taraflara yatıyor gibi hissediyorum:( Birşey yapamamanın çaresizliği, isyan, sinir, üzüntü, hedef gruba dahil olmanın verdiği huzursuzluk... Herşey karmakarışık...

bokbocesii dedi ki...

Bişey yapamıyor olmak asıl ağırıma giden Aslıcım.