15 Nisan 2010 Perşembe

Strawberries, cherries and an angel's kissing spring


Pek bi sakinim di mi bu aralar?

Kendimi başka seylere adadım da ondandır :) Mesela arkadasımın sözünde çektiğim ama bilgisayarda beni bekleyen fotoları editledim.Gerçi o biraz da utançtan oldu.Kızın nişanı haftaya, ben hala söz fotolarını vermedim.İğrencim.Apartmanın önünde biten sarı çiçeklerden kocamaaan bi demet yapıp kitaplığımın üzerine koydum.Yerlerini yadırgadılar sanırım, çok fena dökülüyorlar.Dün akşam ilk defa Trivial Pursuit oynadım, çok sevdim, bi de kendi içimdeki çelişkiler yüzünden kendi kafamı karıştırıp doğru cevabı bile unuttuğumu anladım.Madam Butterfly deme cesaretini gösteremediğim için alamadığımız bir pasta dilimi bi anlamda oyuna maloldu.Çikolata diye aklımı yedim.Aklımı yemekle kalmadım aynı zamanda buzdolabında ne var ne yok yedim.Yeni bloglar kesfettim,yeni sitelerde gezdim, artık fedoramı almanın vaktinin geldigini anladım.Keman dersi alacak bir yer buldum, carsamba aksamlarımı da doldurdum.Yaz geliyor onu anladım, bi mutlu oldum, bi mutlu oldum..:)

Fotoyu da aldıgım Mrs Lilien icimi acıyor, herseyi ama herseyi alasım geliyor.

Hiç yorum yok: