4 Ağustos 2011 Perşembe

Gelin-Damat halleri



Bildiğiniz üzere düğünümüze 2 aydan az bir süre kalmış durumda ve her evliliğe-son-200mtr-bayrak-yarışı durumunda olan çift gibi biz de çeşitli koşuşturmalar içinde helak olmuş durumdayız.Tamam , abartıyorum; bir çok çifte göre çok çok iyi durumdayız.(Maşallah diyin)Bırakın koşmayı rahatlıktan kilo alıyoruz.Damatlıkla gelinliğe giremeyebiliriz allah göstermesin.

Pazar akşamı aile dostlarımızla yemek yiyorduk. Tam 1 sene önce evlenmiş kızları 26 nisanda nişanlandıktan sonra 25 temmuzdaki düğüne kadar neler yaptığını anlatıyordu.Yok efendim 5 dk boş vakti yokmuş, her akşam alışveriş merkezlerini annesiyle beraber tavaf etmişler ve hatta en son onlar çıkmışlar, al al al bitmiyormuş, ben bir an önce alışveriş yapmalıymışım.Herkeste bir "geç kaldın kızım, bittin sen" modu.Hayır anacım ne alıcam onu da anlayamıyorum ki.Esse'nin son indiriminden her türlü kap kacağı, şişe açacağı benzeri küçük aletlerini ve hatta Kitchen Aid'imi ve hatta ve hatta Kitchen Aid'imin narenciye sıkıcağı aparatını bile aldım.Üstüne evlaaadiyelik (annem öyle diyor) Bone China ve bilumum bardak çeşitlerini aldım.Annemin özel olarak tasarlattığı masa örtülerim ve peçetelerimle Monaco prensine yemek daveti verebilecek düzeydeyim.Ne eksik derseniz ıvır kıvırları saymazsak mobilyalarımız eksik! Haşırt oldu biraz ama valla daha karar veremedik.Daha doğrusu ne istediğimizi biliyoruz ama bizimle aynı kafada olan bizi delirtmeyecek bir mobilyacıya he diyemedik daha.Bu cumartesiden çok ümitliyim, bence bu defa olacak. Ayrıca mobilyacı, elektrikçi, boyacı..bu takımla uğraşmak çok zor.Evin tadilatı çok minör detaylarda kalmış olsa da haftalardır bitmedi.Bitip bitmemesi bizi çok da bozmuyor, en başta söyledim acelemiz yok nasılsa ama ustalara laf anlatmak bazen bizi başa sardırabiliyor.Mesela boyacının elemanlarına salon kapısını sökmemiz gerektiğini anlatmak için 3-4 defa "eveeeet söküleceeeek" demek zorunda kaldık.Ona göre güzelim kapı niye sökülüyormuş.Dün elektrikçimizle başka bir diyalog daha yaşadık .Mutfak dolaplarının altına tezgah aydınlatması olarak aldığımız ledlerimiz, altlarına ayak konularak asıldıklarından, gizli olmak bir kenara mutfağı bu lambalara monte etmişiz gibi görünüyorlar.Ayrıca 2 metre uzunluğundaki kabloları da tezgahın üzerinde lüle lüle duruyor."Mutfağı bitirdim abla" diyen elektrikçi benim gözlerimden işinin daha yeni başladığını anlamış olacak ki söylediğim herşeye yokuş yaptı.O elektrik lüleleriyle boğacaktım kendisini de başka bir elektrikçi bulmanın daha zor olacağını düşünerek kendimi sakinleştirdim.Bu noktada sevgilimin mühendis diploması bir nimet haline geliyor.Elektrikçi "bu böle olmas abla" diye bana yaptığını kakalarken, sevgilim onun afedersiniz gagasına zıçıveriyor, bizim de istediğimiz bal gibi oluyor.

Başa dönersek; milletin bu "yetişemeyeceksiiiiiin" tadında beyanlarını ben (ve sevgilim) bir tarafıma takmazken, insanları da "ne var canım, düğünden sonra geliverir mobilyalar da, hiç sorun değil" diye bozarken, annemde bu diyaloglar farklı bir tat yaratıyor.Bahsi geçen arkadaşın alışveriş merkezleriyle ilgili laflarını 12 kişilik masanın taaa öbür ucundan duyan annem, o gece uyumayıp sabahlara kadar mide ağrılarıyla boğuşabiliyor.Ertesi sabah babam bana "şu anana hakim ol, alışverişle bozdu aklını" diyebiliyor.Annem bana "ben sana yardımcı olamıyorum, çok geri kaldık, yetişmiycek hiçbirşey" tadında dert yanabiliyor.Bu işler bitip de biz balayına çıkmadan annemin psikolojisinin düzeleceğinden çok emin değilim zaten.Ben kendisini fazla üzmeden 1034 parça yemek takımına eklemeler yapmasını karşıdan seyrediyorum.Ne yapalım, onun da kızı bir kez evleniyor.

Fotolar 2 haftadır sadece pazarları denize gidebildiğimiz Çeşme'den.

5 yorum:

Rosa dedi ki...

Pásate por nuestro blog, tenemos un regalo para ti. Un beso

Kız kıza toplandık dedi ki...

Ya evet bende anlam veremiyordum yeni evlilerin herşeyi tamamlama isteklerine. En yakın arkadaşım maddi-manevi bitap düştü evlenmeden önce. Neden bu kadar kasıyorsun, yavaş yavaş alırsın dediğimde, 'olur mu arkadaşlarımız tebriğe gelecekler nasıl servis yaparım?' tarzında bir bahanesi vardı. Sonra bende hak verdim...Bizde hep komşular-arkadaşlar ne der diye hayat boyu düşünüldüğü için evin bir an önce tamamlanması misafire plastik bardakta su verilmemesi gerek :)Ama şahsi fikrim, herşey yavaş yavaş ve içine sinerek olmalı.
Çok kolay gelsin!

ursula dedi ki...

Tabi ki insan evlenirken herşeyin en güzeli olsun istiyor ama bu süreçte alınan şeylerin sayısıyla ya da harcanan paranın karesiyle doğru orantılı şekilde artmıyor evlendikten sonraki mutluluğunuz. Nedir bu stres, telaş yani.. Hem düğünde stresten ve yorgunluktan kurumuş bir gelin yerine mutlu huzurlu evlenen bir gelini görmeyi herkes tercih eder. O yüzden en güzeli relax olun, herşey geç olsa da güzel oluyor. Ben öyle yapmıştım :)

hay sana ne dedi ki...

evin içinde yaşamadan bazı şeyleri almakta iyi değil...
o alışveriş furyasında manasız işler de olabiliyor
biraz zaman bırakmak her açıdan en güzeli
tabii ana kalemleri almak lazım ama, detaylar için daha sabırlı olmakta fayda var

Adsız dedi ki...

çok doğru yapıyorsunuz, bi kere o evlenene kadar öldük öldük bittik şeyleri çok gerekli değil. tamam ev döşeniyor mobilya seç gelsin halı perde avize beyaz eşya tabak çanak çatal bıçak bunlar işte demirbaş. eksikler çıktıkça alınır. o kadar ölünecek bir şey yok. biz bi liste yapmıştık rahat rahat aldık öyle gece körlerine dek AVMlerde gezmemiz gerekmedi. ve şimdiden mutluluklar ;)