20 Mart 2012 Salı

Bahar Yorgunluğu

Bahar yorgunluğu denen hadise gerçekten var, ben bugün onu anladım. Normal yaşantım çok koşuşturmalı. Nasıl derseniz, şöyle ki; her gün 6 da işten çıkıp 6:30 civarı evde oluyorum.Pazartesi, çarşambe ve cumaları pilatesim 7:30 da başladığından ve benim en geç 7:15'te evden çıkmam gerektiğinden bu bahsi geçen 45 dakikada o akşamın yemeğini hazırlamak zorundayım. Önceden yapmak da bir çözüm tabiki ama spontane yapılmış sıcak yemeğin yerini hiç birşey tutmuyor. Bu noktada şansım, sevgilimin de mutfağı seviyor olması. Örneğin kabak yapacaksak-ki dün akşamdan bahsediyorum-sevgilim kabakları temizleyip doğrarken ben soğan havuç kısmını halledebiliyorum. Üstelik yemeğin pişmesini de beklemem gerekmiyor, sevgilim yemeği kontrol edip altını kapatıyor. Eve gelip sofrayı kurup yemeğe oturmamız ve mutfaktan çıkmamız 9:30'u buluyor. Sonra duş, oje yenileme, saça bakım yapma, çamaşır yıkama, dolap düzenleme, evi toparlama durumlarını bu üç güne dağıtın. Spor bana bedenen ve ruhen cok huzur verse de spora yetişmeye çalıştığım sırada daha çok kalori yakıyorum. Sporun olmadığı 2 günde de ailelerimizle, arkadaşlarımızla takılıyoruz. Sürekli program halindeyim, Sürekli yetişmeye çalışıyorum.

21 mart dönemi de bahar başlangıcı ya bir nev'i, havaların düzeldiği ancak bahar yorgunluğu ve
bahar nezlesinin tavan yaptığı dönemler aynı zamanda.Bende bir faktör daha oluşuyor, yılın en abuk sabuk rüyalarını bu dönem görüyorum. Topraklar kazılıyormuş, ondanmış, öyle der annem. Bu ne demek diye sormayın fazla detayını öğrenmek istediğimi sanmıyorum. Mesela dün gece yorgunluktan lenslerimi bile cıkarmayı unutup kütük gibi uyumama rağmen, uykumda düğün fotoğrafçımızı boğazlamayı ihmal etmedim. Düğünün en önemli anlarını kaçırdığı için kendisini gebertmek üzereydim ki saatin alarmı çaldı. Bu akşam da devamını görürüm artık. Bahar, güzel havalar falan harika da, ben çok yorgunum ama onu naapcaz?? :(

Hiç yorum yok: