5 Temmuz 2011 Salı

Çeşme 2011 sezonuna giriş



-Malum, ciddi bir Vogue okuruyum.Vogue Temmuz sayısı yine çok iyi ama hepsinden öte bayıldığım bir bölüm var; Yiğit Karaahmet’in 48 saat Çeşme yazısı.Çok doğru olmasının yanında çok eğlenceli.Etrafta okuduğunuz Çeşme’nin denizini, balığını, Alaçatı’nın bakirliğini!! unutun, bu yazıyı okuyun.Paparazzi’nin insanda kendini kesme isteği yaratan müziklerini de yazmış, pahalılığı da.Tecrübelerime dayanarak söylüyorum; bahsi geçen mekanlar mevzudan kendilerine pay çıkarmayacaktır,eminim.Tatile geleceklere uyarı/rehber olursa güzel olur.Bu arada Yiğit K. gitmeyi en çok sevdiğim yerleri de yazmış, en kötüsü de o belki de.Artık o kadar tenha olmayabilirler maalesef.

-Bu sene de geçen sene olduğu gibi plaj keyfimiz 7800 olacak..tı.Taa ki bu haftasonu, 7800'de denize girmenin 2011 tarifesini anlayana kadar. Ayda yılda bir Çeşme’ye gelip tatil yapanlar için “ammaaaann” olabilir bu durum ancak benim gibi her haftasonunu Çeşme’de geçiren biri için sadece denize girmek amacıyla her haftasonu ortalama 300tl harcamak takdir edersiniz ki lükse kaçabiliyor.Ama yine de yazalım; 7800 cok iyi.Muzikler guzel (aksamustu partilemekten uzak uyuklamaya yakın insanlara bakmayıp kafasına gore cıstaklayan dj i saymıyorum.).Servis çok hızlı.Menü plaj menüsünden çok şık bir akşam yemeği menüsüne benziyor.Şezlonglar çok rahat;aralarında mesafe var.Deniz alıştığım bildiğim o muhteşem deniz.Sizden farklı olarak çocukken de orada denize girerdim ben. O zaman adındaki rakamlar da bu kadar büyük değildi tarifesi de.7 İğdeler plajı 7800 olursa böyle oluyormuş.

-Oldu olacak bir de Mi Casa’yı yazalım.İzmir Mi Casa sevgilimin son doğumgününü kutladığımız yer.35 kişi yemek yedik.Gayet güzeldi.Geçen yazımın gecelerinin büyük çoğunluğunu işgal eden Alaçatı Mi Casa’nın barı ise favorim.İçkiler çok iyi, müzikler keyifli.Ancak benden size tavsiye siz de benim gibi Mi Casa severlerdenseniz sadece gece 12’den sonra barda takılıp keyifle içkinizi yudumlayın.(Bellini ya da Rush!!)Yemeğe gitmek gibi bir düşünceniz varsa da minimum 1,5 saat beklemeye, garsona “nooluyor?” diye her soruşunuzda “efendim yemeklerimiz çok özel, haliyle geç geliyor” cevabını almaya hazır olun.Bir tabak risottonun ne derece özel olabildiğini tartışırken kendinizden geçiyor, açlıktan mideniz sırtınıza yapıştığından yana yana yediğiniz yemekten de asla keyif almıyorsunuz.

Nerede okudum bilmiyorum, hatırlatın bana da referans göstereyim; yeni medya bizleriz.Twitlerimiz,postlarımız ve daha nice sosyal medya platformlarındaki yorumlarımız, sorularımızla biz bize yeter durumdayız.Öyle değil mi?

1 yorum:

Gulcin dedi ki...

Yine Cesmeye gelmek icin can atiyorum ama her sene yeter nereden geldilerse geri gitrsin bu insanlar da diyorum. gercekten biktirdilar. Butun koylar beachclub, sahilde oturdugumuz cafeler trendy mekan olmasin. Eski hali geri gelsin cesmenin de biz de rahat edelim di mi ama.